Sayfalar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

19 Şubat 2014 Çarşamba

Kocaman Kalabalıkta Yapayalnız

Her hayal, başka bir dünyanın kapılarını açar, işte tam bu nedenle, bir kaç şeyin , malzemeleri sınırlı olmasına rağmen, sonsuzdur. Hayal gücünüz dışında, hiç bir sınır tanımaz.
 Biri müzik,
Biri yemek,
Biri aşk,
Kullanılan malzemeler hep aynı, 7 nota, sebze , meyve, et, baharat ve
İki insan...
Ama her elde, dilde ve kalpte bambaşka şekilleniyor her biri. 
Bach'ın Tocatosu , Mozart'ın Requiem'i, Vivaldinin 4 mevsimi, Brahmsın Macar dansı...
Hepsi 7 notadan çıkıyor.
Batıni nefesler, Pir Sultan Abdal, Aşık Veyselle dalımıza vuruyor.
Ustaların elinden , neSemalar, ne Gülbanglarlar çıkıyor. 7 nota, nereden dalıp, nerelerden çıkıyor. 
Biraz un, bir yumurtayla neler yapmaz ki zaten . Bazen makarna olur, bazen ekmek...
Ve aşk ... İki insan arasında, sadece sevgiyle kurulan, büyülü bir köprüdür . İçinde olağanüstü doyulmaz tatların, nağmelerin, sonsuz destanların olduğu. Öyle bir sihirdir, öyle bir büyüdür ki, gerçek aşkın arasına, aşıklardan başka kimse giremez. Dokunmadan sever, bakmadan anlaşır, acıyı, sevgiyi, kaf dağının ardında dahi olsa, her durumda hisseder aşıklar. Zamansız, sınırsız ve engellenemez bir duygudur aşk. 
Ve dünyadaki her yaratıcının, hammaddesidir Aşk. Yaşamı ve ölümü aynı anda içinde barındıran, tek şeydir Aşk. 

Ve komiktir, yaratıcı olan her insan, konusu ne olursa olsun, genellikle mutsuzdur. 
Çünkü gerçek denen alışılmış baskı, tüm hayalleri ve güzellikleri zamanla boğar. Kirletir, kırar ve yorar.
Ne kadar yaratıcı olursanız, o kadar inanılmaz ve uzak olursunuz insanlardan. Ve asla anlayamazsınız ? Neden olduğunu. 
Ve asla anlatamazsınız, yüreğinizde o hiç uslanmayan, çocuksu yanınızı. 
İçinde çocuk kalbi taşımayan, taşlaşmış, kararmış yürekler nasıl hayal kurabilir ? Hayal kuranı nasıl anlayabilir ki ? 
Yaratıcılık, kirli kalplerde yaşayamaz, ayakta kalamaz ki . Zekanın ve yüreğin birleşmediği bünyede, alışılmış, ezberlenmiş dışında hiç bir şey barınmaz. Ve o alışılmış, yok eder her güzelliği... Eninde sonunda. 
İstemeden de olsa...
Ya kinle...
Ya nefretle...
Ya hırsla...
Ya parayla...
Yaratmaktan korkar olur insan. 
Ve en son eseri, kendi sessizliğinde,  yüreğine gömdüğü hazinesindir. Artık sadece kendine akar tüm düşünceleri, ve öylesine yaşar. 
Kırmamak ve artık daha fazla kırılmamak için . Kocaman sesler çıkarsa da konuşmaz aslında...

Onların arasında, onlardan uzak, onlardan korunmaya çalışarak.
Kocaman bir kalabalıkta, yapayalnız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder