Sayfalar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Mayıs 2014 Salı

Ankara'nın Yeni Yıldızı Düş Evi ...

Muhteşem bir ekiple, yepyeni bir girişim. Üst düzey kalite, uygun fiyat, dalında profesyonel bir ekiple, organizasyonlarınızda yepyeni bir bakış açısı. 
Düşleriniz bizimle gerçek oluyor. 

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Bu Ülke Kanla Yıkandı, Parayla Satılamaz.

19 Mayıs 1919, bir ülkenin, " Hiç Bir Çıkar Gözetmeden "  sadece bağımsızlık için başlattığı mücadelenin, adım adım Anadolu’yu sardığı milli heyecanların coştuğu ve art arda kazanılan zaferlerle taçlandırdığı bir hareketin, ilk adımıdır. 
Dünyada tektir. 
Tarihini unutan bir millet olarak, unutmamamız gereken en önemli gündür. 
Bugün yaşadıklarımızın aksine, din, dil, mezhep, ırk ayrımı olmadan, bir ülkenin omuz omuza, sevgiyle, birlikte imkansızlıklara rağmen aldığı yolun, birlik olmanın öneminin, dünya tarihine atılmış imzasıdır. 
Lütfen, Anıtkabir'i ziyaret edip, işgal haritasına ara sıra gözatın ki hafızanız aydınlansın. 
Eğer bu mücadele verilmeseydi, hangi topraklarda yaşayacağınızı görün. 
Şimdi refüze edilen TÜRK kadınına ne büyük sorumluluklar verildiğini , kadına saygı duymayan bir milletin yaşayamayacağını , birlikten kuvvet doğacağını sindirin içinize. 
Mustafa Kemal, zamanlar ötesi düşünme yeteneği, azmi ve yıkılmaz iradesi ile, bu vatan için hayatını feda etmiş, benzeri olmayan bir liderdir.
O dönem beklenen, aranan ve istenen, toparlayıcı bir niteliğe sahip tek liderdi.  Girdiği bütün savaşları, ülkesinin de desteğini alarak, doğru stratejilerle imkansızlıklar içşnde kazandı. Tüm halk, din adamları herkes yanındaydı ? 
Lütfen, ara sıra gençliğe hitabesini okuyun. 
Şimdi her ne yapıyorsanız, iyi ve ya kötü,  işte o günlerde verilen milli mücadele sayesinde.
Kıymetini bilmediğimiz, balık hafızamızla unuttuğumuz yakın tarihimizin detayları, bedava dağıtılan okul  kitaplarında eskisi gibi yer almasa da, siz çocuğunuza öğretin gösterin. Unutturmayın. 
Bugün, Köle değil efendiysek, işte sebebi bu deyin.
Onca dökülen kan, şimdi ki halimiz için değildi. 
Ülkeyi başkaları parçalayamazken, tüm dünyaya ders verecek milli iradeye ve birliğe sahipken, düştüğümüz bu zavallı durumdan bizi çıkaracak olanın, yine sadece milli irade olduğunu unutturmayın . 
Bizi bölüp, parçalayıp yönetmeye çalışan hiç kimseye kanmayın.
‘Vatan bir bütündür, asla parçalanamaz’  sözünü aklınıza kazıyın .
Kimsenin, hiç bir nedenle kulu kölesi olmayın, biat etmeyin. Halk kendi efendisidir. Cehaletin ve paranın kölesi olmayın.
Allah'tan başka, hiç bir varlığın önünde boynunuzu eğmeyin.
 19 Mayıs 1919, Türk gençliğine emanet edilen, bir ülkenin gençlerin omuzlarında yükseleceğini anlatan, içinde çok fazla ders, derin anlamlar ve yakın tarihimizi saklayan çok önemli bir gün.
Bugün,  birilerinin kışkırtmasıyla, gençlerimiz,  birbirine farklı görüşler nedeniyle sokaklarda, taşla, sopayla, bıçaklarla saldırsın diye değil, birlikte hangi fikirde olurlarsa olsunlar, vatanın birliği ve dirliği için medenice konuşabilsinler diye, ecdadımızın kanla kazandığı bir gün. 
 Bu bayramın anlamı, 19 Mayıs’ın ruhunda yatan bağımsızlık mücadelesidir.
Kıymetini bilelim. 
Hiç bir önlem alınmadı diye, onca insanı toprağın altında bırakan sistemin, sağ, sol, din, dil,ırk ayrımını pompalayarak bu vatanı bölmesine izin veren herkes vatan hainidir. 
Bu ülkede yaşayan her ailenin, o savaşta yitip gitmiş ataları var. 
Elimizdekinin kıymetini bilmezsek, kanla aldıklarımızı, parayla satar hale geleceğiz. Ki geldik ama farkında değiliz. 
Bu ülke toprakları  üstünde yaşayan hiç kimse,  bunu kendine yakıştıramaz. 
Sevginin, barışın, medeniyetin , eğitimin bol, cehaletin hiç olduğu bir ülke için elbirliğiyle çalışma vakti çoktan geçti.
Herkes, hiç koşulsuz, önce kendini adam etmeli , şikayet etmek , birilerinden medet ummak yerine.
Devlet nerede diye sormayın ?
Önce ben neredeyim diye sorun ?
Gidin ulustaki meclisi ziyaret edin, mütevaziliği görün , sonra günümüzdeki abartılı binalara bakın, vergilerimiz nerelere gidiyor düşünün ?
İster zengin, ister fakir olsun , çıkarları uğruna birilerinden medet uman , sessiz kalan, orada burada konuşup, bir torba kömür, bir ihale için ruhunu satan insanların, kurtuluş savaşında canlarını verenlere söyleyecek sözü, yatacak yeri yok. 
Bu ülke hepimizin. 
19 Mayıs'ı, her anlamda öylesine acı yaşıyoruz ki, eminim bu ülke için savaşan her şehit mezarında dört dönüyor.
Kutlanacak günlerimizin yakındır umarım.  Cehaletten top yekün arınacağımız, paranın kölesi değil efendisi olmayı becerdiğimiz, çıkar uğruna, ruhumuzu satmadığımız , görgüsüzlüğü baş tacı yapmadığımız, araştırdığımız, geliştiğimiz, ileri ülkelerle aynı düzeye ulaşacak binalar değil, insanlarlar yetiştirdiğimiz nice 19 Mayısları kutlamak ümidi ile. 


11 Mayıs 2014 Pazar

Annem Annem...

Aslında çok da taraf değilim böyle günlere, acıtır insanı mutlu ettiği kadar . 
Sevdiği insanı her gün anar insan olan, baştacı eder , sebep aramaz, sebep, o insanın ta kendisidir zaten .
Ama böyle her yerde anne kelimesi geçerken, annesini kaybeden evlat, evladını kaybeden anneler nasıl kan ağlar ? Ya da buna sahip olamamış kadınlar ya da annesini hiç görmemiş terk edilmiş insanlar ?
Ne ağır yaradır, kabuğundan sıyrılıp kanayan , yüreğin en derininde, üstü kapanıp, kapanıp bir sözle , bir müzikle bazen bir kokuyla açılan. 
Anne olana zaten en büyük ödül evladı. O doyulmaz hazzı alabilecek başka hiç bir şey yok bu dünyada . 
Onun tenine ilk dokunduğu andan itibaren başlayan sevgi okyanusunda yüzmek kadar güzel, başka ne olabilir ki ? 
Evladın her mutlu anı, gülümsemesi , sağlıklı ve mutlu olması değil midir tek dileği, mutlu olma sebebi, bir anne için  ? 
Bunların hepsi bir ödüldür, ömür boyu her gün alınan. 
Yani aslında özel bir güne gerek yok, herkes,  içinde diğerlerini üzmeden yaşamalı bu aşkı. Oğlumu kucağıma aldığım o ilk andan beri, 20 yıldır her sarıldığımda aldığım cennet kokusundan daha büyük bir mutluluğum olmadı hiç. 
Ve anneme her sığındığımda, hissettiğim, hiç bir karşılığı olmaksızın , nedensiz, niçinsiz, ucu bucağı olmayan,  o sonsuz sevgiden daha büyüğünü de almadım kimseden.
İnsan büyüdükçe, kazıkları yedikçe çok daha iyi anlıyor, ama ben annemi hep sevdim.
Allah'a şükür, hem evlat olmayı, hem evlat doğurmayı nasip etti Allah bana. 
Şükürler Olsun.
Bundan daha büyük bir ödül yok. Üstelik 7 gün, 24 saat aldığınız muhteşem bir ödül. 

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Allah Islah Etsin

Yok olanı var etmek zordur.
Var olanı yok etmekse bir an.
Ne gariptir ki, yok olanı var eden, var olanı yok edenlere yol açar umursamadan.
Ve yok eden aldırmaz olanı bombalamaktan.
Bilmez suyun kaynağı kurur mu ? Nereden gelir ?
Gelir der her zaman.
Üstüne koymaz,
Çalışmaz,
Uğraşmaz,
Var olanı hak görür,
Hakkını alamazsa köpürür. Üstelik, bir tek taş bile koymadığı, herşeyi hak görür. Hatta hakkını almak için onu yaratanı öldürür . 
Peki hak nedir ?
Bir damla çaba sarf etmeden, başkasının çabasını, bütün ömrünü harcayıp elde ettiğini tüketmek mi ? 
Kazanmayan ne anlar, kazanmanın , yaratmanın zorluğundan . 
Hiç bir vasıf kazanmadan,  başkasının sırtında maymun olduğunu görememek ne körlüktür ?
Ne acı ki bu insanlar çoğunlukla, eşitlik diye bağıran kadınlardan çıkar.
Ya baba parası , ya koca parası yerler. 
Acınacak halleriyle övünüp, ulu orta gezerler.
Nasıl bir alay konusu olduklarını bilmeden yaşlanır giderler .
İsimsiz, cisimsiz ...
Boşa gitmiş hayat, anlamsız hırs, zır cahil zihniyet, iki yüzlü karakter, erkek vicdanını, maddi kazançlar için sömüren berbat bir akıl. Zeka hak getire...
İyi bir ev, yazlık, araba, , kıymetli mücevherler, bir kaç kürk, üç beş tatil, adının unutulduğu bir soy ad altına sığınmış, insanlıktan sıyrılmış, hiç uğruna harcanmış , adsız,  zavallı bir hayat . 
Kendini öylesine kandırır ki yaşadığı hayatın doğruluğuna, ne kadar " Hiç" olduğunu anlamasına ölüm bile yetmez.
Ne diyeyim.
Allah Islah Etsin.
Ama Allah'tan insan olan kadınlar var. Tırnaklarıyla yol alan, sadece insan olan, maymun gibi kimsenin sırtına tırmanıp yük olmayan, aksine yükü sırtına alan. 
Kadınların adını kurtaran, kadınlar. 
Allah'a şükür.