Sayfalar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2 Eylül 2014 Salı

Her Şey Geçer.

Midemde kocaman bir taş var. Giderek ağırlaşıyor sanki. Ama geçecek, her şey geçer, iyi ya da kötü.
Neler geçmedi ki ?
Ne haksızlıklar, ne üzüntüler, ne mutluluklar...
Her şey bir süre, hayat bile.
Bir varsın, bir yoksun.
İyi niyet ve çabanın cezalandırıldığı bir ülkede yaşamak için, iki yüzlü ve kurnaz olmak gerektiğini herkes kadar iyi biliyorum. Ama olmuyor işte.
Yediğim her kazıkta, biraz daha kendime kapanıp, bu hayattan kaçmak dışında yapabileceğim bir şey yok.
Hiç bana uymayan kılıflara sokulmak, olmadık kelimeler duymak, üzülmek yerine, en iyisi kapanıp kalmak.
Her şey ve herkesten uzak durmak. Yok olmak...
Görünmeyince belki toptan kaybolurum.
Ruhumu onarıp, belki biraz huzur bulurum.
Oğlum, ailem, dostlarım, yalnızlığım, kitaplarımla iyileşir, belki yine neşeli bile olurum.
Ama şimdi vakti değil.
Anlamsız kararlar, acımasız köstekler, ardı arkası kesilmez şansızlıklar bitene kadar olmaz.
Bu ruh, bu aralar dingin olamaz.