Sayfalar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

7 Kasım 2013 Perşembe

Dünyada binbir türlü dert var...

Dünyada, binbir türlü dert var. Biz ülke olarak, kadınların bacaklarının arasına kafayı soktuk, bekliyoruz .
Çok karanlık, hiç birşey görülmüyor .
Sahnenin önü bu, acaba bunlarla uğraşırken arkada ne oluyor.
Başımıza ne çoraplar örülüyor. 
Bu hıyu millet olarak bıraksak.
Yüze gülüp, arkadan dolanmasak.
Yalanlar ardına saklanıp, o yalanlara inanmasak, kimseyi de kandırmasak. 
Yoktan var eden ve var olanı yok eden insan tipleri var artık. Her yerde.
Liderimiz , Mustafa Kemal Atatürk'ün, sadece adını anmak yerine, onun gibi olmayı şiar edinsek.
Önce kendimizden başlasak, dediğimiz yaptığımız ile aynı olsa.
Kinden, nefretten uzak, insan gibi yaşasak.
Birlik olduğumuzu, olmazsak zarar göreceğimizi anlasak, önce evimizde, sonra şehrimizde, ülkemizde ve dünyada uygulasak bunu.
Mutsuzluğun olumsuz ve yayılan bir enerji olduğunu, bunu ancak, gerçek mutlulukla giderebileceğimizi görsek.
Yok etmenin bir an, var etmenin çok zaman aldığını özümsesek.
Önce kendi hatalarımıza odaklansak, hatalı olduğumuzu kabul etmeyi öğrensek , başkalarını suçlamadan ve eleştirmeden önce, kendimize çevirsek yüzümüzü.
Dürüst olabilsek, önce kendimize, arkasından konuşmasak insanların, iş çevirmesek yüzüne gülüp .
Evinde, hastanede can derdiyle uğraşan onca insan varken, sabah uyanıp şükredebilsek. Kanserle, felçle, MS ve daha binlerce tür onulmaz dert ile uğraşmadığımız için .
O insanlar içinde , yürekten dua etsek her sabah . 
Herşeyi başkalarından bekleyip, her konuda kendimizi haklı görmesek, gerektiğinde özür dilemeyi, affetmeyi bilsek.
Yıkılmasak başkalarının üstüne, birey olarak ayakta kalmaya çaba göstersek.
Sevgi hayatımızda, her an var olan bir şey olsa.
Kimseye çıkarcı yaklaşmasak.
Mangalda kül kalmadığında bile, ateşe körükle gidip yeniden yakmasak.
Hayatı başkalarına yararlı olacak biçimde , doğru ve dürüst yaşasak.
Bize uymayanı anlamaya çalışsak.
İnsanların kullanılacak alet, edevat değil, ruhu, kalbi olan canlılar olduğunu anlasak.
Hayvanları, öldürmek, acı çektirmek yerine, kalıcı çözümler bulup hayatlarını yaşanır hale getirsek.
Yanımızdan, geçip giden yılanın, her durumda yılan olduğunu asla unutmasak.
Bizim için, insanların yaptığı iyi ve kötü şeyleri birbirine karıştırmadan yargılasak.
Şüphe etmek yerine, konuşsak, doğruyu bulsak.
Bu ülke ne kadar yaşanılası bir yer olurdu, ama ne yazık ki şu an bunu hayal bile edemiyorum. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder